“Dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır.”
— Ludwig Wittgenstein
Merhabalar, bu kısımda öncelikle sizlere okuduğum çeşitli kitapları takdim edecek zaman içinde yeni kitaplar okudukça güncelleyeceğim. Ardından kalan kısımda ise kitapların benim için ne anlam ifade ettiğini aktarmaya çalışacağım. Böylece sizler de zihinsel kütüphanemi keşfedip takip edebileceksiniz:
📚 Okuduğum Kitaplar
✅ Okuma Alışkanlığına İlk ve Doğru Adım
Kitaplarla yeni tanışan birçok kişi kendi seviyesine ve ilgi alanlarına yeterince uygun olmaması dolayısıyla kitaplarla henüz ilk tanışmasında onu terk etme eğilimindedir. Oysa kitapların okyanustaki canlılar kadar farklılık göstermesi göz önüne alındığında bu tutumun akla yatkın olmadığı açıkça görülür. Kitapların bunca çeşitlilik göstermesinin temel sebebi ise yalnızca insan ürünü olmasıdır. Dolayısıyla en az insanlardaki kadar karmaşıklık ve çeşitlilik gösterirler. Öyleyse her düşünceye, duygu durumuna, bilgiye ve bilgi alanına yönelik bir kitap bulunabilir. Kitap okumak isteyen kişi ise kendi istek ve arzularını, ruhsal durumunu, düşüncelerini ve ihtiyaçlarını iyi analiz edip ona göre bu kişisel durumuna en yakın ve uygun kitabı bularak okuma girişiminde bulunması kitap ile daha sağlıklı bir şekilde tanışabilmesini sağlar ve onla olan bağını güçlendirir.
🤔 Peki Kitap Nedir, Kitap Okumanın Faydaları Nelerdir ?
Her bir kitap bir yaşam deneyimidir; yazarı kaç yaşında yazmışsa bir kitabı, ne kadar farklı deneyimler yaşamışsa, ne kadar beslenmişse çeşitli kaynaklardan, kaç yıllıksa düşünce çalışması, ne kadar beceriliyse aktarışında bunları, o kadar zengin bir deneyimle kuşatır kitaplarını…
Örneğin, bir yazar 50 yaşında yazmışsa bir kitabını ve yoğun bir deneyim yaşayarak bunları kitabında aktarmışsa ve biz bu kitabı bir haftada bitirebiliyorsak bu kitaptan yazarın düşünce kalitesinin, sorgulayış & ifade ediş biçiminin, kullandığı kelimelerin ve 50 yıllık deneyiminin çıktılarını bir haftada elde ederiz. İşte bu benim için kitapları en cezbedici kılan etkenlerden biridir. Hayat kısa 🙂 Tek yaşam şansımız, tek atımlık şansımız var. Öyleyse iyi değerlendirmeli ve oldukça akıllıca yaşamalı. Bu durumda kitaplar önemli bir rehber ve kaynak oluyor.
Kitapların her birinin bir düşüncesi vardır bir konuya dair, her biri ya sizi alır götürür başka diyarlara, ya size düşmemeniz gereken hataları göstererek dersler verir ya da yol yöntem öğretir. Bazıları duygu doludur, bazıları bilgelik, bazıları ise sırf kafa dağıtma için kullanılabilir. Ama amacınız ne olursa olsun o amaca yönelik bir kitap bulabileceğiniz nettir. Yalnızca ihtiyacınızı doğru tespit edin ve doğru kitaba ulaşmayı bilin.
✍🏻 Kelimeler, Yazarlar ve Düşünceler…
İnsanlar doğar büyür ve ölür, bu süreçte bir arada yaşayabilmek adına birbirleriyle iletişim kurabilmek için dili kullanırlar. Dil insanlar için bir iletişim aracı olmasının yanı sıra düşüncenin de yapıtaşıdır ve düşünce üretimine de yön ve de şekil verir. Öyle ki çeşitli diller incelendiğinde dilden dile düşünce şekillerinin, akıl yürütme ve mantık farklılıklarının bulunduğu bunların sonucunda ise birçok farklı kültür, sanat, edebiyat ve hatta değerler farklılıklarının oluştukları görülür. Bunlar dilden dile farklılık göstermek ile birlikte aynı dilde farklı derinlikte olan kişiler arasında bile görülebilmektedir. Böylelikle kültürler içinde dahi çeşitli alt kültürler oluşabilir. Dil kalitesi, dolayısıyla düşünce kalitesi en zayıflardan en yükseklere doğru…
İnsan deneyimlemediğini hayal edemez.
Eğer doğup büyüdüğünüz ve yaşadığınız çevrenin dışına hiç çıkmamışsanız, yalnızca benzer ortalamaya sahip insanlarla geçinip yaşam deneyimi dışında herhangi bir eğitime başvurmamışsınız, çevrenizdekilerle benzer kaynaklardan beslenip benzer alışkanlıklara sahipseniz, yani ortalamaysanız ve yani vasatsanız, çevrenizde 500 kelime konuşuluyorsa siz de ancak 500 kelime konuşabilir ve çevrenizde gördüğünüz ifade biçimleri kadarıyla kendinizi ifade edebilirsiniz. Peki 500 kelime ne demektir ? Düşünce kalitenizin dolayısıyla sözel becerinizin, kavramsal derinliğinizin, sorgulama & analiz kabiliyetinizin böylece hayal gücünüzün; bunların sonucu olarak da farkındalığınızın ve hatta biraz ileri gidip bu hayatta gelebileceğiniz noktanın 500 kelime ile sınırlı olduğunu söyleyebiliriz.
Doğrusu bu hayatta zihnimizde yer edipte kelimesel karşılığa sahip olmayan ne çok kavram da vardır değil mi ? Ta ki bu kavramları ifade etmek zorunda kalmayana kadar tanımlarını bilmediğimizin farkında bile olamayız çoğu zaman. Ama yine de bunları da hayal edebilip bunlara da talepkâr olabilmekteyiz. Peki sözel olarak irdeleyemediğimizi nasıl tam olarak kavrayabilir, nasıl benliğimiz ile bağdaştırabilir ve bize ait bir parça haline dönüştürebiliriz…
Düşünceler kelimelerle sınırlıdır.
Öyleyse, bunun kitap ile kelime dağarcığı ilişkisi nedir ?
Eğer kişi 500 kelimelik konfor alanının dışına çıkarak bahsedilen bütün niteliklerde kendini eniyilemek istiyorsa yapması gereken ilk şey bu sınırların ötesine geçmesi ve bilgisi olmadığı yararlı alanlarda eline geçen fırsatları değerlendirebilmesi ve kendine gelişim fırsatları yaratmasıdır. Yukarıda da bahsedildiği şekilde bu konuda kitaplar oldukça yararlı araçlardır. Nasıl ki farklı insanlarla tanıştığınızda birçok farklı düşünce ile tanışır, birçok farklı bilgiler ve bakış açıları edinir ve de farklı ifade biçimlerine tanıklık edersiniz kitaplar da aslında bu biçimde bir tanışma, bir sohbettir. Yazar zihninden geçen düşünceleri belirli bir bağlamda sizlere aktarır siz de yazarın düşüncelerini mevcut düşüncelerinizle etkileşim haline girerek düşünceleriniz ile bir sohbet hali yaşarsınız. Bu açıdan,
Her kitap bir buluşma fırsatıdır.
Öyle ki henüz yaşamayan kişilerle bile buluşturur sizi, dünyanın en iyileriyle birebir tanışma onları dinleme fırsatı bulursunuz, onların nasıl bir düşünce yapısına nasıl bir zihniyete sahip olduklarını görür, bundan etkilenme şansı bulur ve belki de benzer bir düşünce yapısı geliştirerek bulunduğunuz çağda onların ruhlarını üzerlerinizde taşırsınız.
Her insan belirli özelliklerde farklılık sağlasa da oldukça değişken dinamik bir varlıktır. Maruz kaldığımız her şey bizi maruz kaldığımız unsurlara doğru evirir. (Bundan daha sonra uzunca bahsedeceğim). Öyleyse neye dönüşmek istiyorsak ona maruz bırakmalıyız kendimizi ve hedeflerimiz ile benzer kişilerin düşüncelerine, duygularına, tutumlarına, davranışlarına ve kısaca insanlığına maruz bırakmak bizi de onlara yaklaştırır…
Daha fazla kişiye ulaştır: